1 Mart 2010 Pazartesi

KUR'ÂN VE SÜNNET ARASINDAKİ MÜNASEBET ( açıklama)


Açıklama:


Asıl konuya geçmeden önce, mühim bir noktayı belirtmek isteriz: İslâm Dinî vahye dayanır, bu sebeple ilâhî ve semâvî bir dindir. İnsanların karşılaşacağı her çeşit meseleyi çözüp hükme bağlayacak zenginliğe sâhiptir. Gelişen beşerî şartlarda farklı tarih ve coğrafyalarda, değişen teknik teçhizat içerisinde, bidâyette olmayan, ilk kaynaklara girmeyen yeni vak'a ve durumları da İslâm, kıyâmete kadar, çözmeye hazırdır. Zira bunları çözmede başvurulacak usul denen genel prensipler koymuştur. Şimdilerde bunlara metodoloji de diyoruz. Özünü Kur'ân ve Sünnet'te bulan bu metodolojiye uyularak ortaya konan her mesele, yine ilâhîlik ve semâvîlik vasfını taşır. Buna müracaat edilmeden getirilen her çözüm "arzî" ve "beşerî"dir, semâvî ve ilahî değil.
Zamanımızda, Batılılaşan espriler, Batı'da olduğu gibi, içtimâ problemleri belirtilen dini mekanizmaya riayet etmeden ferdî-beşerî düşüncelerle çözüp, icabında, buna dinî bir etiket de vurmaya, "Dinin hükmü bu olmalıdır" demeye kalkıyorlar. Bu davranış, dinin arzîleştirilmesidir. İslâmî usule, dinî mekanizmaya uymadan atılan her adım, getirilen her çözüm gayr-ı İslâmî'dir. Meselelere dinî çözüm bulmak bir ihtisas işidir. Bunu yapacak kişide, başta ilim, birçok hususî vasıflar aranır.
Bu sebeple, ankette sorulan sorulardan bazılarına cevap verirken şahsî kanaatimizi değil, İslâmî usule uyarak, âlimlerin Kur'ân ve Sünnet'e dayanarak beyân ettikleri esasları kaydedeceğiz. Bu mevzuları, İslâmî yaklaşımla işleyen herkesin yapacağı şey budur. Söyleyecekleri de -ifâde yönüyle farklı olsa bile- mefhum olarak neticede aynıdır. Çünkü İslâm kıyâmete kadar aynı kalacak olan hak dinidir. Kur'ân ve Sünnet'in temel meselelerde görüşü değişecek değildir. Şu veya bu maksadla, her devirde onu bozmaya semâvîlikten çıkarıp arzîleştirmeye çalışanlar çıkmıştır ve çıkacaktır da. Ancak, hepsi boşadır. O, Allah'ın nûrudur, parlatacak olan, muhâfaza edecek olan O'dur, O'nun şanı yüce, ilmi muhit, kudreti her şeye yeterlidir, va'dinde hulf yoktur, çünkü âciz değildir.

0 yorum: